Türkiye’de En Çok Köy Nerede? Bu Sorunun Gölgesinde Kalan Gerçekler
Türkiye’de en çok köy nerede diye sorulduğunda çoğumuzun aklına, belki de öylesine bir cevap gelir: “Tabii ki Anadolu’nun köyleri!” Ancak işin içine girildiğinde, bu basit sorunun ardında derinleşen, belki de farkında olmadığımız pek çok sorun ve yanılgı yatıyor. Peki, gerçekten en çok köy nerede? Ve bu soruyu sorarken gözden kaçırdığımız asıl meseleler neler?
Köy Sayısı ve Coğrafi Dağılım: Çarpık Bir Görünüm
Bugün, Türkiye’nin köy sayısının çok yüksek olduğu söylenebilir. Fakat bu köylerin çoğu, aslında köy olmaktan çok uzak. İstatistiklere bakıldığında, en çok köyün bulunduğu iller sıralamasında, Karadeniz Bölgesi ve İç Anadolu Bölgesi öne çıkıyor. Özellikle, Aksaray, Konya, ve Karadeniz’in bazı illeri (Çorum, Ordu, Tokat) bu alanda öne çıkmakta. Ancak sadece sayıların bir anlamı yok. Türkiye’deki köylerin büyük bir kısmı, sosyo-ekonomik açıdan fazlasıyla geri kalmış, altyapıdan yoksun ve çoğu zaman devlet tarafından görmezden gelinen yerleşim alanları.
Peki, en çok köy var diye bu bölgeler gerçekten “gelişmiş” sayılabilir mi? Ya da bu köyler, çağdaş dünyanın gerisinde kalmış, neredeyse unutulmuş köyler mi? Asıl soru şu: Köy sayısının fazla olması, köylerin yaşam standartlarını ve bu yerleşim yerlerinin yaşam kalitesini ne kadar etkiliyor? Cevap vermek oldukça zor.
Köyde Yaşam, Gerçekten Yaşam mı?
Birçok kişi köyü, huzurlu, doğayla iç içe bir yaşam tarzı olarak hayal eder. Ancak, köylerde yaşamı bir gerçeklik olarak değerlendirdiğimizde, köylerin çoğunun gelişmiş şehirlerle kıyaslanamayacak kadar kötü altyapıya sahip olduğu ve genç nüfusun büyük bir kısmının göç ettiği gerçeğiyle yüzleşiyoruz.
Türkiye’nin en çok köy barındıran illerinde, aslında bu köylerin birçoğu, büyükşehirlerin göç dalgası ile yalnızca yaşlı nüfusun ve tarımda çalışan az sayıda insanın yaşadığı yerler haline gelmiş durumda. Köyde yaşam, büyük bir çoğunluk için artık sadece kırsalda yaşamak değil; genellikle verimsiz topraklarda, azalan iş imkânlarıyla varlık mücadelesi vermek anlamına geliyor. Her yıl, binlerce insan köyden şehre göç ediyor ve bu, geri kalan köylerdeki yaşamı daha da zorlaştırıyor.
Köylerin Geleceği: Umut mu, Hüsran mı?
Türkiye’deki köylerin geleceğini düşündüğümüzde, en çok köyün bulunduğu illerdeki sosyo-ekonomik durumun daha da kötüleşmesi kaçınılmaz görünüyor. Birçok köyde eğitim ve sağlık gibi temel hizmetler yeterince sunulmamaktadır. Yıllarca ihmal edilen köyler, bir süre sonra sadece doğal kaynakların sömürüldüğü, yerel halkın ise gözden çıkarıldığı alanlar haline gelmiş oluyor. Peki, bu durumun sorumluluğunu kim taşıyor?
Yatırım yapılmadığı sürece köyler sadece nüfuslarının fazlalığıyla anılacak ve bu sayı, köylerdeki insan sayısının gerçeği yansıtmadığı bir istatistiğe dönüşecek. Bu köylerde yaşayan insanlar, şehirdeki gibi modern yaşam koşullarına ulaşamayacaklar ve köy yaşamının avantajlarından faydalanamayacaklar. Şehirleşme devam ettikçe, köyler terk edilmeye ve yalnızca hatıralarda yaşamaya mahkûm olacak.
Bir Parantez: Kırsal Yaşam ve Şehirleşme
Şehirleşmenin getirdiği büyük dönüşümün karşısında, köylerin hala önemini koruyup koruyamayacağını sorgulamak gerek. Kırsal yaşam ve şehirleşme arasında bir denge kurulabilir mi? Eğer köyde yaşam gerçekten sürdürülebilirse, köylerdeki yaşam koşulları iyileştirilebilir mi? Bunun yolu, köylere yatırım yapmaktan, altyapıyı güçlendirmekten geçiyor. Ancak bir yandan, nüfusun büyük bir kısmı genç, eğitimli ve iş bulma imkânı yüksek olan şehir merkezlerine kayarken, köylerin geri kalmışlık durumunun sürdürülebilir olduğunu söylemek zordur.
Sonuç Olarak: Sadece Köy Sayısı mı Önemli?
Türkiye’de en çok köy hangi ilde bulunuyor sorusu, belki de üzerinde fazla durulması gereken tek soru değil. Asıl soru, bu köylerin yaşam kalitesinin nasıl olduğu, bu yerleşim alanlarının gelecekte ne olacağıdır. Eğer köylerin gelişmesi sağlanmazsa, bu köylerin sadece isim olarak var olmaları ne kadar anlamlı olabilir? Sayı ne olursa olsun, yaşam kalitesi ile eşdeğer olmayan bir köy sayısının artması, aslında sadece sosyo-ekonomik bir sorunun derinleşmesinden başka bir şey olmayacaktır.
Peki ya siz? Türkiye’deki köylerin durumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu köylerin geleceğini nasıl şekillendirebiliriz? Yorumlarınızı merakla bekliyorum.