İçeriğe geç

Selanik Türk katliamı nedir ?

Selanik Türk Katliamı Nedir? Çok Katmanlı Bir Belleğin İzinde

Selanik’i ilk gördüğümde rüzgârın tuzlu kokusu, şehrin sokaklarında birbirine karışan dillerin yankılarını taşıyordu sanki. Bu şehir, yüzyıllar boyunca Müslümanların, Hristiyanların, Yahudilerin yan yana yaşadığı bir liman; hikâyelerin birbirine değdiği bir kavşak. “Selanik Türk katliamı nedir?” sorusu da işte bu karmaşık belleğin tam ortasında duruyor. Bugün, bir grup arkadaş arasında konuşur gibi; kaynaklara, tanıklıklara ve bugünün şehir hayatına bakarak, sakin ama derin bir sohbet açalım.

“Selanik Türk katliamı” ifadesi akademik literatürde tek bir resmî olayı değil, özellikle 1912–1913 Balkan Savaşları bağlamında Selanik ve çevresindeki Müslüman/Türk sivillere yönelen şiddet ve yağmaları anlatmak için kullanılan, tartışmalı ve çok katmanlı bir kavramdır.

“Selanik Türk katliamı” tam olarak neyi ifade ediyor?

Kısa yanıt: Tekil, resmî bir “olay adı” olmaktan ziyade, ağırlıkla 1912–1913 arasında Selanik’in el değiştirmesi sırasında yaşanan şiddet dalgalarını tarif eder. Şehir, 9 Kasım 1912’de Osmanlı komutanı Hasan Tahsin Paşa’nın teslimiyle Yunan ordusunun kontrolüne geçti; hemen ardından Müslüman/Türk ahalinin maruz kaldığı yağma, alıkoyma ve öldürmeler farklı konsolosluk raporlarına ve hatıratlara yansıdı. Bu çerçeve, “Selanik Türk katliamı” diye anılan anlatıların merkezidir. ([DergiPark][1])

Kökenler: Çok dinli bir limandan sıcak çatışmanın eşiğine

19. yüzyıl sonuna kadar Selanik, yoğun ticaretin çekim alanı, kozmopolit bir Osmanlı limanıydı. Ancak imparatorluğun çözülme süreci, ulusal projelerin yükselişi ve bölgesel rekabetler şehrin dokusunu gerginleştirdi. 1876’daki “Selanik Olayı” (Fransa ve Almanya konsoloslarının öldürülmesi) şehirdeki gerilimin uluslararası krize dönüşebildiğinin erken bir işaretiydi; fakat bu hadise, Müslüman/Türk sivillere yönelik toplu şiddet anlamında “katliam” diye anılan sayfayla doğrudan aynı şey değildir. ([gaziakademikbakis.com][2])

1912–1913: Şehrin el değiştirdiği günler ve tanıklıklar

Balkan Savaşları sırasında Yunan ve Bulgar kuvvetleri Makedonya hattında yarışırken, stratejik liman Selanik öncelik kazandı. Şehrin tesliminden sonra, özellikle Müslüman/Türk mekânlarında yağma ve kötü muamele haberleri arttı. Dönemin Alman dışişleri arşivlerinden aktarılan konsolosluk raporları, Selanik ve civarında Müslüman/Türk sivillere yönelik baskı, zorla alıkoyma, öldürme ve kundaklamaları ayrıntılarıyla kayda geçirir. Bu raporlar, “Selanik Türk katliamı” söyleminin belgesel temelini oluşturan en önemli kaynaklar arasındadır. ([Acarindex][3])

Kaynak tartışması: Rakamlar, yorumlar ve sessizlik alanları

Bu döneme ilişkin rakamlar tartışmalıdır; farklı ulusal arşivler, gazeteler ve hatıratlar olayları kendi pozisyonlarından anlatır. Akademik literatürde, Selanik’in 1912 sonrasında Müslüman nüfusunu hızla kaybettiği; göç, mübadele ve statü kaybıyla şehirde Müslüman varlığının “süreksiz ve rahatsız” bir hale geldiği vurgulanır. Kısacası, sayıdan çok yön, eğilim ve deneyimler ön plandadır: evini terk eden aileler, kapatılan mahalle ağları, sessizleşen ibadet yerleri… ([Taylor & Francis][4])

Yan yana duran ama gerilimli iki hatıra: 1876 ve 1955’e kısa bakış

Şehrin belleğinde 1876’daki konsolos cinayetleri (Selanik Olayı) bir eşik olarak durur; ama “katliam” çerçevesiyle doğrudan özdeş değildir. Daha da karmaşık olan, 1955 İstanbul Pogromu’na giden süreçte Selanik’teki Türk Konsolosluğu bahçesinde yer alan Atatürk’ün doğduğu ev yakınında patlayan bombanın (sonradan Türkiye içindeki organizasyonla bağlantılı olduğunun ortaya çıkması) İstanbul’daki şiddeti tetiklemiş olmasıdır. Yani, Selanik’in adı bu kez bambaşka bir şehirdeki travmanın fitiline ilişir. ([Vikipedi][5])

Günümüzde Selanik: Yaşayan bir bellek, tartışmalı bir anlatı

Bugün Atatürk’ün doğduğu ev bir müze olarak yüz binlerce ziyaretçiyi ağırlıyor; kapısından içeri girenler yalnızca bir liderin doğum odasını değil, aynı zamanda ortak ve ayrışan hatıraların mekânını görüyor. Son yıllarda Türk ziyaretçilerin artışı, şehir ekonomisine katkının yanı sıra insanî temasların da güçlendiğini gösteriyor. Bir yanda turizm ve kültür diplomasisi; diğer yanda, tarihî acıların nasıl konuşulacağı meselesi… Selanik bu iki hattı aynı anda taşıyor. ([The Guardian][6])

Beklenmedik bir bağlantı: Kentsel tasarım, kültür rotaları ve yüzleşme

Kulağa uzak gelebilir ama “Selanik Türk katliamı”na dair hafıza, kentsel tasarım ve kültür rotalarıyla da yakından ilişkili. Yeni nesil yürüyüş rotaları, dijital haritalar ve mikro-müzecilik pratikleri (örneğin küçük mahalle sergileri, sözlü tarih durakları) bu hikâyeleri sokakların dokusuna yeniden işleyebilir. İnsanların şehrin içinde yürürken okuduğu bir plaka, duyduğu bir ses kaydı, gördüğü bir eski fotoğraf; rakamların ötesinde, bir ailenin öğle vakti kapattığı dükkânın sessizliğini aktarır. Akademik metinler kadar, gündelik şehir deneyimi de hafıza çalışmasının parçasıdır.

Geleceğe dair: Diyalog, arşiv ve ortak dil ihtiyacı

Peki yarın? Birkaç somut öneri:

— Çok dilli, açık erişimli arşivler ve konsolosluk raporlarının karşılaştırmalı yayımı;

— Selanik, İstanbul ve İzmir arasında gençlik odaklı değişim programları;

— “Tek doğru anlatı” yerine, birbiriyle konuşabilen birden fazla tanıklık havuzu.

Bu çabalar, tarihin keskin kenarlarını yumuşatmaz; ama onları güvenle tutabileceğimiz bir eldiven sağlar. Böylece “Selanik Türk katliamı” gibi yükü ağır ifadeler, nefretin değil öğrenmenin kapısını aralayabilir. (1912 teslimi ve sonrasında yaşananlar için ayrıntılı incelemeler ve raporlar, yukarıda değindiğimiz akademik çalışmalarda bulunabilir.) ([DergiPark][1])

Son Söz: Aynı rüzgâr, farklı yüzlere çarpar

Selanik’in sahilinde aynı rüzgâr hepimize çarpar; ama her birimizin hatırası farklıdır. “Selanik Türk katliamı nedir?” sorusunu, yalnızca kronolojiyle değil; insanların kırık cümleleri, yarım kalan düğünleri, kapanan dükkânları ve yerinden edilen evleriyle birlikte düşünmek gerekir. Tarihin yükünü hafifletmek mümkün değil; ama onu birlikte taşımak mümkün.

Sen ne düşünüyorsun?

— Bu konuyu anlatırken hangi kelimeleri seçmek sence daha adil?

— Belleği canlandırmanın en iyi yolu sence arşivler mi, yürüyüş rotaları mı, sözlü tarih mi?

— Selanik’e gittiysen, şehir sana hangi duyguyu bıraktı?

Yorumlarda buluşalım; farklı hatıralar, aynı masada konuşsun.

[1]: https://dergipark.org.tr/tr/pub/tkidergi/issue/77656/1305756?utm_source=chatgpt.com “Türk Kültürü İncelemeleri Dergisi » Makale » BALKAN SAVAŞI’NDA 1912 …”

[2]: https://www.gaziakademikbakis.com/dosyalar/5161d5e3-5fb0-4065-80f9-8cdccde49781.pdf?utm_source=chatgpt.com “Birinci Balkan Harbi ve Selanik’in Kaybı”

[3]: https://www.acarindex.com/karadeniz-arastirmalari/alman-konsolosluk-raporlarina-gore-birinci-balkan-savasi-nda-selanik-te-yasanan-bulgar-ve-yunan-mezalimi-1295081?utm_source=chatgpt.com “[PDF] ALMAN KONSOLOSLUK RAPORLARINA GÖRE BİRİNCİ BALKAN SAVAŞI’NDA …”

[4]: https://www.taylorfrancis.com/chapters/edit/10.4324/9780429201561-18/muslims-thessaloniki-1912%E2%80%932012-konstantinos-tsitselikis?utm_source=chatgpt.com “The Muslims of Thessaloniki, 1912–2012 | 18 | A discontinuous and unco”

[5]: https://tr.wikipedia.org/wiki/Selanik_Olay%C4%B1?utm_source=chatgpt.com “Selanik Olayı – Vikipedi”

[6]: https://www.theguardian.com/world/2024/nov/05/ataturk-birthplace-thessaloniki-greece-turkey?utm_source=chatgpt.com “‘A shrine’: Turkish visitors throng to Atatürk’s birthplace in Thessaloniki”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Hipercasino beylikduzu escort beylikduzu escort avcılar escort taksim escort istanbul escort şişli escort esenyurt escort gunesli escort kapalı escort şişli escort
Sitemap
ilbetvdcasino güncel girişstphelps.orghttps://www.betexper.xyz/